Yapılan çalışmalar ve kendi deneyimlerimiz meme rekonstrüksiyon ameliyatlarının kadınlara psikolojik olarak oldukça destek sağladığını göstermektedir.
Florence Nightingale Hastanelerinde meme alınma (mastektomi) ameliyatı ile eş zamanlı olarak meme rekonstrüksiyon ameliyatlarını gerçekleştirebilmekteyiz. Böylelikle, hastalarımız ameliyattan çıktığında yeni bir memeye sahip olmakta ve memesiz bir dönemin verebileceği psikolojik sıkıntıyı yaşamak zorunda kalmamaktadır.
Tıptaki yeni teknolojiler sayesinde rekonstrüksiyon ameliyatlarında oluşturulan meme, doğal memeye çok benzer olabilmektedir.
Meme rekonstrüksiyonu (onarımı) için uygun adaylar kimlerdir?
Neredeyse tüm mastektomi yapılan hastalar, meme rekonstrüksiyonu için uygun adaylar olabilmektedir. Bu hastalara mastektomi (meme alınma) ile aynı zamanda meme rekonstrüksiyonu (onarımı) da yapılabilmektedir.
Ancak bazı hastalara cerrahları tarafından rekonstrüksiyon ameliyatı için beklemeleri tavsiye edilebilir (örneğin; hastanın kendi dokusu ile (flep transferi) meme onarılacaksa, obezite, yüksek tansiyon sigara kullanımı gibi durumlar söz konusuysa).
Meme rekonstrüksiyonunda gözlenebilecek riskler nelerdir?
Tüm cerrahi operasyonlardan sonra gözlenebilecek; kanama, ödem/sıvı toplanması ya da anestezi sorunları riskleri meme rekonstrüksiyon ameliyatlarından sonra da gözlenebilir.
Sigara içenlerde, yara iyileşmesi daha geç olabilir veya iz daha fazla ortaya çıkabilir. Eğer bir protez kullanılacaksa nadiren bir enfeksiyon gelişme riski olabilir. Bu tür durumlarda bazen, protezi çıkarıp aylar sonra tekrar koymak gerekebilmektedir.
Protez kullanımında en sık gözlenebilen sorun kapsül kontraktürüdür. Kapsül kantraktüründe; protezin etrafındaki yara dokusu protezi sıkıştırır bu da meme sertmiş hissini ortaya çıkarır. Kapsül kontraktürü tedavi edilebilmektedir.
Meme rekonstrüksiyonun (onarımının) kanserin nüksü (tekrar etmesi) üzerine bir etkisi yoktur. Ayrıca radyoterapi ya da kemoterapiye engel olan bir durum oluşturmaz.
Meme rekonstrüksiyonunda kullanılan protez tipleri nelerdir?
Tüm meme protezlerinin dış kısmı silikondandır. İç kısmında ise silikon jel ya da salin (tuzlu su karışımı) bulunur.
Meme rekonstrüksiyon (onarım) ameliyatları nasıl yapılır?
Meme rekonstrüksiyonunda farklı teknikler kullanılabilmektedir. Her hastanın durumuna, fizyolojisine özel yöntem cerrahın rehberliğinde hastalar ile karşılıklı konuşularak kararlaştırılır.
Derinin genişletilmesi: Meme rekonstrüksiyonunda en sık kullanılan teknik derinin genişletilmesi, daha sonra protezin yerleştirilmesidir.
Mastektomi: (meme alınma ameliyatı) sonrası, meme derisinin ve göğüs duvarı kasının altına bir doku genişletici yerleştirilir. Derinin altına yerleştirilen port aracılığı ile ameliyattan sonraki haftalarda veya aylarda, cerrah tuzlu su enjekte ederek doku genişleticiyi şişirir.
Deri yeterli genişliğe ulaştıktan sonra ikinci bir ameliyat ile doku genişletici çıkarılır ve yerine kalıcı protez yerleştirilir. Areola (meme başı çevresindeki kahverengi halka) ve meme ucu ise daha sonra yapılır.
Bazı hastalarda derinin genişletilmesine ihtiyaç yoktur ve mastektomi ile aynı anda kalıcı protez yerleştirilmesi mümkün olabilmektedir.
Flep rekonstrüksiyonu: Meme protezi konulması yerine, vücudun başka bir bölgesinden (karın, sırt ya da kalçadan) doku alınarak meme yapılması yöntemine flep rekonstrüksiyonu denir.
Flep rekonstrüksiyonun da farklı tipleri bulunmaktadır.
Flep rekonstrüksiyonu protez kullanımına göre daha karışık bir prosedürdür. Operasyon sonrası hem dokunun alındığı hem de memenin yapıldığı yerlerde izler kalmaktadır. Ayrıca iyileşme süreci de protez yöntemine göre daha uzun olabilmektedir. Diğer yandan da kendi dokunuzla yapılan meme rekonstrüksiyonunda sonuç daha doğal olabilmektedir. Bazen de dokunun alındığı karın kalça gibi bölgelerdeki fazla deri ve yağlardan kurtulmanız da sizin için ayrı bir kazanç olabilmektedir.
Meme rekonstrüksiyon (meme onarımı) ameliyatından sonra sizi neler bekler?
Meme rekonstrüksiyon ameliyatından sonra ağrılarınız ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilecek seviyede olmaktadır ve hastaneden 2 ila 5 gün içinde taburcu olursunuz. Genellikle, dokular arasında biriken sıvının vücuttan uzaklaştırılması için dren takılır. Drenler ameliyattan 1-2 hafta sonra çıkarılmaktadır. Dikişler ise yaklaşık bir hafta 10 gün içinde alınmaktadır.
Normal hayatınıza geri dönmeniz 4-6 hafta sürebilmektedir.
Rekonstrüksiyon ile normal duyu kazanılmaz; ancak, zaman içinde bir miktar duyu gelebilir. Ameliyat sonrası izlerin çoğu ise zamanla belirsizleşir.
Bir yanıt yazın